Kanserin Psikolojisi
Tüm hastalıklar da olduğu gibi kanserinde bir psikolojik etkisi olacağı muhakkak. Kanser hastalıklarında en önemli husus hastanın morali ve kötü günlerin geçeceğine olan inancıdır. Kanserin de yenilebilecek bir hastalık olduğunun hastaya aşılanması, tedavi sürecinin ön şartıdır. Bir kişi kanser hastalığına yakalanmış ne hisseder? Ya da bir yakını kansere yakalanmış o kişi ne hisseder?
Böyle durumlarda kanser psikolojisinde olan bir kişi öleceğini ihtimalini düşünebilir. Çevresindeki yakınlarının ona acıma duygusuyla yaklaştığını düşünebilir. Böyle durumlarda gerek hastalara gerek ise hastanın birincil yakınlarına olumsuz düşüncelere sevk edecek konuşmalardan kaçınılmalıdır. Kanser psikolojisinde bulunan bir hastanın yanında kesinlikle ağlamak, vedalaşarak konuşmak veya moral bozucu herhangi bir davranışta bulunmak tedavinin sonucuna olumsuz etki edebilir. Kanser psikolojisinde bulunan hastalar devamlı uyumak isteyebilir, yalnız kalmak, düşünmek isteyebilir. Ayrıca hayatta olmayan eski dostlarıyla yanında gibi konuşup, sayıklar. Uzun zamandır görüşmediği arkadaşlarıyla görüşmek isteyecektir. Derin düşüncelere dalıp geleceğe dair tahminlerde bulunur. Ölürse öldükten sonra ne olacağını düşünür. Ancak kanser gibi ciddi hastalıklar kişi kurtulsa dahi vücudun da hem fiziksel olarak hem de psikolojik olarak iz bırakır. Bu izlerin silinmesi çok uzun yıllar sürer. Hastalığın başladığı ilk günden itibaren uzman psikologlar ile görüşüp tedavinin psikolojik yönleri de kontrol altında tutulmalıdır.
Psikiyatri hekimlerinin de en az bir cerrah kadar tedavi de önemli rol aldığı göz ardı edilmemeli ve hastalık psikolojik boyutlarda incelenmelidir. Kanser gibi hastalıklar insan beyninde ve
psikolojisinde en çok tahribat oluşturan hastalıklardan biridir. Hasta fiziksel yorgunluğun yanı sıra bir de psikolojik yorgunluk hisseder. Bunun sebebi ise içinde bulunduğu vahim durumun hastayı olumsuz düşünmeye ve ölümü hatırlamaya zorlamış olmasıdır. Hasta yakınları genel kültür olarak psikiyatri ile ilgili makale okumalıdır. Bu tip durumlarda ise yapılması gereken en makul davranış hastaya moral ve motivasyon depolamak. Hastaya her şeyin çok güzel olacağına inandırmak ve hastanın inancını hep diri tutmaktır. Çünkü kanser vb. hastalıkların en önemli ilacı moral ve inançtır. Yaşama inanmış bir hastanın tedaviyi vücudunun kabul etmesi daha kolay olur. Öncelikle hastanın istemesi gerekir tedaviyi ve tekrar eski sağlığına kavuşmayı. Kanser psikolojisinde olumsuzluk düşünce, en az kanserli hücreler kadar zarar verir. Hasta kadar hasta yakınlarının da moral ve inanca sahip olması gerekir. İnsanı ayakta tutan en önemli prensiplerden biri de inanmaktır yine kendine. Kendine inanmış bir insan her şeyi yener, kanseri bile.